Varlık ve Anlam: Bilgi ve Bilinenin Özdeşliği Üzerine
Prof. Dr .Ömer Türker 2024-09-18
Metafizik düşünce, apaçık olduğu kabul edilen kavramlardan hareketle ulaşılan bir ilke ile o ilkeden çıkan veya o ilke tarafından var edilen çokluk ilişkisini açıklamayı hedefler. Diğer deyişle metafiziğin en önemli sorunu, birlik-çokluk ilişkisinin nasıl kurulacağıdır. Bu sorun kimi zaman birlik sahibi gerçek bir varlıkla ondan çıkan şeylerin ilişkisini, kimi zaman da bir anlamın birden çok nesnede bulunuşunu açıklama şeklinde kendini gösterir. Bu bağlamda tümel-tikel ilişkisi, metafiziğin temel meselelerinden biridir ve bu ilişkinin incelenmesi, birlik-çokluk ilişkisine dair incelemelerinin neredeyse tüm yönlerini içerir. Bu makalede tümeller sorunu, Fahreddin Râzî (ö. 606/1210), Nasîrüddin Tûsî (ö. 672/1274) ve Kutbüddin Râzî (ö. 766/1365), Seyyid Şerîf Cürcânî (ö. 1413) gibi İbn Sînâ (ö. 428/1037) şârihlerinin eserlerinden hareketle bilgi ve varlık ilişkisi bakımından ele alınacaktır. Makalenin cevaplamayı amaçladığı temel soru, bilinen ve var olan şeyin ne olduğudur. Bu amaçla öncelikle tümeller tartışmasının içerdiği sorunlar ve sorular öbeğine ve İbn Sînâ’nın bu sorunları hangi bağlamda ele aldığına dikkat çekilecek, ardından şârihlerin görüşleri tartışılacaktır.
Yorum Sayısı : 0